BasımTarihi
2017-11-28
Dil
Türkçe
Ebat
135-210-0
Kağıt
2.Hamur
Kapak
Karton
Sayfa
475
Üretici
İnsan Yayınları
Yazar
Bayram Ali Çetinkaya
Bir dere kıyısında yüksek bir duvar vardı. Duvarın üstüne de, susamıs dertli bir kisi çıkmıstı. Suya
ulasmasına, susuzlugunu gidermesine o duvar engel oluyordu. Ansızın suya bir kerpiç parçası attı.
Suyun sesi, bir sevgilinin sesi gibi tatlı idi. O adam, suyun sesini dumak için duvardan kerpiç koparıp
suya atmaya basladı. Sudan da Ey Insanoglu! diye ses geliyordu. Böyle kerpiç atmaktan, sana ne
fayda var? Adam cevap verdi: Ey su! Bu atıstan benim için iki fayda vardır.
Birinci fayda: Benim suyun sesini duymamdır. O ses, susuzlara rebab sesi gibi pek tatlı gelir. Su sesi,
Israfil'in sesine benziyor. Ölü bile bu sesten dirilmededir. Yahut da o ses, Ilkbahar günlerindeki
gökgürültüsüne benziyor. Bu ses yüzünden baglar, bahçeler güzellesir. Yahut da o ses, kıyamet
gününde Peygamber efendimizin asilere erisen sefaat nefesi gibidir. Yahut da o ses, Ya'kub'un
ruhuna ulasan, güzel ve latif bir Yusuf'un kokusu gibidir.
Ikinci fayda: Koparıp attıgım her kerpiçle duvar alçalıyor. Bu varlık duvarı yüksek bulundukça, bas
egmeye yani secde etmeye engel olur. Bu toprak bedenden kurtulmadıkça, egilip ab-ı hayata secde
etmek ve ondan daya doya içmek imkanı yoktur. Bu varlık duvarı üstünde bulunanlardan kim daha
fazla susamıssa, duvarın tasını, kerpicini o daha çabuk koparır atar.. (Mesnevi, b. 1192, II, 1214)
TAKSİT SEÇENEKLERİ